Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler masaya yatırıldı



Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin yeniden gelişmeye başladığı bu dönemde Türk ve Rus gazeteciler Narenciye Tanıtım Grubu tarafından organize edilen Türkiye-Rusya Medya Forumunda bir araya geldi.

Narenciye Tanıtım Grubu tarafından organize edilen Türkiye-Rusya Medya Forumu, Rusya'nın önde gelen medya kuruluşlarında görevli genel yayın yönetmenleri ve haber müdürlerinden oluşan 65 gazeteciyi, Türk gazeteciler ile buluşturdu. Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin değerlendirildiği foruma Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, BAİB Başkanı Mustafa Satıcı, AKİB Başkanı Ali Kavak, İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ile ihracatçılar ve turizmciler katıldı.

Forumda gazetecilere hitap eden TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, konuşmasında 65 bin ihracatçı firmanın temsilcisi ve 3 milyon kişiye istihdam sağlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak, Rusya ile ticari ilişkilerin gelişmesine büyük önem verdiklerini belirtti. Büyükekşi, "Bizler, ülkelerimiz arasındaki ticari ilişkilerin kriz öncesi seviyelere ulaşmasını ve ardından daha ileri seviyelere taşınmasını istiyoruz. Hükümetimiz ve Rus Hükümeti ortaklığında karşılıklı olarak atılan olumlu adımlar bizleri oldukça mutlu ediyor. Bundan yaklaşık 600 yıl evvel yaşamış ünlü Türk düşünürü İbni Haldun, "Coğrafyamız kaderimizdir” demişti. Bazı uluslar vardır: birlikte yaşamak, birlikte yürümek bulundukları konum nedeniyle onların kaderidir. Yalnızca sınırların coğrafyasından kaynaklanmaz bu kader. Bulundukları bölgenin sınırsız gücünden kaynaklanır. İnsan doğasına şekil veren birbirine benzeten güçlü etkiden kaynaklanır. Ruslar ve Türkler Coğrafyalarının benzer şekiller verdiği iki millettir. Rusya ile Türkiye arasındaki dostluk ve tarihsel bağlar küçük yol kazalarına teslim edilemeyecek kadar güçlü ve önemlidir. Tarihin iki kadim ulusuyuz” dedi.

Türkiye ile Rusya'nın karşılıklı olarak birbirine ve tüm dünyaya anlatacak, heyecan ve ilham verici çok hikayesi olduğunu belirten Büyükekşi, "Ancak bizim hikayelerimizi bizim, sizin hikayelerinizi sizin anlattığınız bir dünya artık bize yetmiyor. Bu dünya kendimizi, kendimiz kadar anladığımız bir dünya. Eksik ve tek taraflı bir dünya. Bu dünyayı daha zengin kılalım. Gelin sizin hikayenizi biz anlatalım, bizim hikayelerimizi siz anlatın. Biz diyoruz ki "TURKEY DISCOVER THE POTANTIAL”. Türkiye, kucak açtığı herkese güzel hikayeler vadeden bir ülke. Turistik ziyaret için gelenin de, iş için gelenin de mutlaka bir Türkiye hikayesi var. Bu hikaye kimi zaman güven, kimi zaman dostluk, kimi zaman kazanç olarak hayatınıza yer eder. Biz tüm dünyaya, Türkiye'ye gelin ve kendi hikayenizi keşfedin çağrısında bulunuyoruz. Ve Türkiye'ye güvenenlerin, Türkiye'ye inananların her zaman olduğu gibi kazanmaya devam edeceğini biliyoruz. Haydi hep birlikte. Gün bu keşfe katkıda bulunma günüdür. Gün birbirimizi daha iyi anlama, birlikte olmanın verdiği güvenle daha iyi hissetme günüdür” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ise Türkiye ile Rusya arasında uçak krizi sonrası yaşanan gerilime değinerek, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gösterdikleri siyasi irade birçok olumlu gelişmenin önünü açtı” dedi. Avcı, "İlişkileri geçici kriz öncesindeki duruma taşımak için neler yapılacağını konuşmak, yatırımların arttırılması ve projelerin değerlendirmesinin her iki ülkenin üzerinde durduğu temel konulardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kadim dostu Rusya Federasyonu ile siyasi, iktisadi, kültürel ve beşeri alanlarda tüm ilişkilerini eski düzeyin de üzerine çıkarmak için gereken tüm çalışmaları yapmaya hazırdır. İki ülke, iş dünyası ve basın mensuplarının desteğiyle ilişkilerimizi eski seviyenin üzerine çekmek için büyük bir gayret içinde" dedi. İki ülke arasındaki en önemli konuların başında yer alan turizme de değinen Avcı, "Yıllardır Türkiye'de en konforlu ve güvenli şekilde tatillerini yapan Rusların yine aynı güven ve konfor içinde tatil güvencesini sağlamak Türk devletinin taahhüt ve teminatı altındadır. Türkiye ile Rusya'nın her alanda özellikle turizm sektöründe bugüne kadar gerçekleştirdiği yapıcı diyalogların turizm eğilimlerinin daha da üst seviyeye çıkmasında ve sürdürülebilir olmasında gerek Türk gerekse Rus medyasına büyük görevler düştüğünü hatırlatmak istiyorum. Rus ve Türk medyasının dünya çapında gücünün turizme dost yaklaşımın iki ülke ilişkilerine çok olumlu katkılar sağlayacağına inanıyorum. Medyaların yapıcı yaklaşımları ile ilişkilerimiz daha yapıcı hale gelecektir" diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de konuşmasında önemli açıklamalar yaptı. Zeybekçi, "Türkiye ile Rusya arasındaki ticarette Rus rublesi ve Türk lirasının kullanılmasıyla ilgili teknik görüşmeler Merkez Bankaları arasında devam ediyor. Hedefimiz, Antalya'ya, Türkiye'ye gelen Rus vatandaşlarının ruble ile ödeme yapması, Rusya'ya giden vatandaşlarımızın da TL ile ödeme yapması. Dünyada çok az ülke vardır ki birbirini tamamlayıcı özelliklere sahip. Dünyada çok az ülke vardır ki onda olmayanın tamamı diğerinde vardır. Türkiye ile Rusya böyle bir özelliğe sahiptir. Rusya'da ne yoksa Türkiye'de, Türkiye'de de ne yoksa Rusya'da bulunabilir. Birbirini bu kadar çok tamamlayan iki ülke az bulunur. Bütün ilişkilerin en tavanda ve en sağlam oluştuğu karşılıklı menfaatler, kazan-kazan ilişkisiyle oluşan ilişkilerdir. Bu iki olguyu yan yana koyduğunuz zaman da Türkiye ile Rusya ilişkisi en güçlü olması gereken ilişkidir. İki ortak bir araya geldiğinde 1+1= 2 yapıyorsa o ortaklığın matematik ve ekonomik çerçevede anlamı yoktur. Çünkü birbirine kazandırdıkları bir şey yok. 1+1= 3 yaptığı zaman, 5 yaptığı zaman, 10-15 yaptığı zaman önem arz eder. Bu potansiyel Türkiye ile Rusya arasında vardır. İşte benim anlatmaya çalıştığım bu" dedi.

Zeybekçi, "Yaşanan üzücü olayın ardından 7-8 aylık dönemde Türkiye'nin ihracatı düştü, turist sayısı azaldı, Rusya'dan ithalatı da olumsuz etkilendi. Bu sürecin kazanını yoktur. İki tarafta da akıl üstün geldi. Her iki ülkenin liderleri, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin, her iki ülkenin kaybettiği, gelecek adına pek de faydalı olmayan bu süreci sonlandırmakla ilgili inisiyatif almıştır. Bu süreçte de 15 Temmuz darbe girişimi ve 16 Temmuz sabahı dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak sivil Türk demokrasi devrimi olarak Türkiye bunu başarı ve zaferle taçlandırdı. 16 Temmuz günü Türkiye'nin dostları, Putin başta olmak üzere Türkiye'nin yanında yer aldı. İlk arayan liderlerden birisi olarak, Türkiye ile dayanışmasını göstermekle, aramızdaki dostluğun, bağların, ortak değerlerin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. 26 Temmuz'da Moskova'daydık. İlgili bakanlarla önemli görüşmeler yaptık. Her iki ülke de çok hızlı bir şekilde Kasım 2015'in öncesine dönmek istiyor, onu gördük. Hızlı bir şekilde dönmekle ilgili iradelerimizi beyan ettik ve teknik heyetlerimiz çok hızlı bir şekilde çalışmaya başladı” diye konuştu.

İki ülke ticaretine ilişkin gerileyen rakamları telaffuz etmek istemediğini, çünkü bunların son derece moral bozucu rakamlar olduğunu ifade eden Bakan Zeybekci, ticaretin bir an önce artırılması gerektiğini bildirdi. Zeybekci, "Türkiye'de enerji teknolojilerinde, savunma sanayinde, sağlık teknolojilerinde, ilaç sanayinde, petro kimya yatırımlarında ve buna benzer stratejik yatırımlarda teşvik sistemini yatırımcıyla beraber belirleyeceğiz. Yatırımcıların Türkiye'de gayrimenkul almaları, Türk vatandaşlığına geçmeleri ve sınırsız oturma haklarıyla ilgili çalışmalarımızı bitirdik. Her kim nereden gelirse gelsin, özellikle Rusya'dan gelen dostlarımız Türkiye'ye geldiniz, burada bizimle beraber aynı coğrafyada, aynı ülkenin kaderini paylaşmaya geldiniz, 'başımız gözümüz üstünde yeriniz var' diyoruz ve gerekli her şeyi yapıyoruz. Dünya yeniden dizayn ediliyor. Dünyanın sınırları ekonomiyle çiziliyor. Dünya coğrafyası ekonomi kalemiyle çizilirken, Türkiye'nin en yakın iş birliği yapabileceği ülkelerin başında da Rusya geliyor”.

Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine de değinen Zeybekçi, "Süreç 54 yıldır devam ediyor. AB'ye tam üye olmak vazgeçilmez bir hedef değil, stratejik bir hedeftir. Asıl önemli olan AB standartlarını tutturmak. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, şeffaflık, denetim ve tüm bağlamlarda… "Rusya'nın iki önemli fonu var. En son Liderler Zirvesi'nde de Türk-Rus ortak yatırım fonu kurulması konuşuldu. Ne olacak, hangi alanlarda faaliyet gösterecek bu? Şartımız iki tarafın birlikte karar verdiği 'şu proje desteklensin' dediği proje desteklenecek. Bu projeyi Türk ya da Rus firması tek başına yapabilir, ama asıl tercih ettiğimiz Türk ve Rus firması bir araya geldiğinde bir iş yapacağı zaman Rusya'da, Türkiye'de ya da üçüncü bir ülkede bu fon rahat devreye girecek. Yatırım teşvik sistemimizde ülke sınırlamamız yok. Bütün ülkeler destek kapsamından yararlanabilir. Suriye konusunda Rusya ile Türkiye'nin olmazsa olmazı toprak bütünlüğüdür. İki ülke Suriye konusunda birbirine yakın bir noktada buluşabilen bir politikaya sahip. Suriye'de barışın sağlanması ve halkın kendi yönetimini belirlemesi konusunda iki ülke arasında mutabakat var. Suriye ile ilgili bir kaç ay öncesine göre çok daha pozitif beklentilerimiz var" diye konuştu.


Tüm soru, görüş ve önerileriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Belirttiğiniz GSM numarasına gönderilen 4 haneli SMS Doğrulama Kodunu giriniz.

SMS Doğrulama Kodu Hatalı

Mesajınız başarılı bir şekilde iletilmiştir. En kısa sürede tarafınıza bilgi verilecektir.

Hata oluştu. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.